Nasıl Yapılır?

En İyi Sayfa Hızlandırma Teknikleri

Sayfa hızlandırma teknikleri ile daha hızlı ve dinamik bir web sayfası sahibi olabilirsiniz. Hızlı açılan sayfalar ile arama motorlarının sitenizi rahat taramasını sağlayın ve ziyaretçilerinize değer verin. Son dönemlerde internet kullanımında ve kullanıcıların internet kullanım alışkanlıklarında önemli değişimler meydana geldi. Bu değişimler doğrultusunda, arama motorlarının kıstasları, kullanıcıların internet sitelerinden beklentileri ile paralel olarak değişim gösterdi. Nitekim, internet sitelerinin kullanıcı dostu olması ve dolaylı olarak internet sayfalarının hızlı açılması gerekliliği ortaya çıktı.

Hem kullanıcılar hem de arama motorları, hızlı açılan internet sitelerini bir adım ön planda tutmaya başladı. Dolayısıyla, internet siteleri için hızlı olmak, içerik girişleri kadar bu içerikleri kullanıcılarına sunma sürelerindeki “hız” anlamına da gelmeye başladı.

İnternet sitesinin hızlı açılması neden önemli?

Öncelikle değinmek gerekirse, hızlı açılan internet siteleri, daha önce de belirtildiği gibi arama motorları ve kullanıcılar tarafından beklenen bir özellik haline geldi. Üstelik içinde bulunduğumuz yıl itibariyle SEO maddeleri arasında bile internet sitelerinin hız puanlarını görmek mümkün. Bu konuda en popüler arama motoru konumundaki Google’ın hazırladığı ve webmaster’lar tarafından kullanılabilecek bir araç dahi bulunuyor: Google PageSpeed Insights!

Site açılış süresi ve karşılıkları!

En iyi sayfa hızlandırma tekniklerine değinmeden önce belirtmek gerekirse, web sitelerinin açılış süreleri ve bu sürelerin genel anlamdaki karşılıkları uzun süredir şu şekilde kabul görmektedir:

1 saniye veya daha az: Çok iyi

1 ve 3 saniye aralığı: İyi

3 ve 6 saniye aralığı: Ortalama

6 ve 8 saniye aralığı: Zayıf

8 saniye ve daha uzun: Çok zayıf

En iyi sayfa hızlandırma yöntemleri!

İlk olarak belirtmek gerekirse, internet sayfalarının hızlı açılması için yapılabilecekler listesinde, pek çok farklı açıdan takip edilmesi gereken adımlar bulunuyor. En etkili sayfa hızlandırma teknikleri ile önemli adımları tamamlamak mümkün olacaktır.

HTTP isteklerini en düşük seviyeye çekin!

Bir dönemlerin en önemli arama motorları arasında yer alan Yahoo tarafından aktarılan bilgilere göre, sayfaların açılış hızına etki eden faktörler arasında zirvede HTTP istekleri yer alıyor.

Kısaca özetlemek gerekirse HTTP istekleri, internet sayfasındaki; görsellerin, script’lerin ve diğer bileşenlerin çağrıldığı adresler anlamına gelmektedir. Bu bağlamda, sayfa hızına etkisini minimum düzeye getirmek için HTTP isteklerini en azan indirmek, önemli bir etki olarak geri dönüş sağlayacaktır.

Bunun için de sayfada yer alan bileşenleri, birçok farklı adresten çağırmak yerine, tek bir adreste toplamak gerekiyor. Örneğin, içerik kapsamında yer alan görseli farklı adresten çağırmak yerine, içeriğe dahil etmek iyi bir hamle olacaktır. Keza, farklı JS kodlarını da farklı adreslerden çağırmak yerine, dahili hale getirilebilir.

Sunucu yanıt süresini azaltın!

En iyi sayfa hızlandırma teknikleri arasında, her ne kadar birçok internet sitesi tarafından göz ardı ediliyor olsa da sunucu yanıt süresi yer alıyor. “Response time” olarak bilinen sunucu yanıt süresi, sayfanın yüklenmeden önceki sayfaya erişim süresini tanımlıyor. Kullanıcılar için altın değerinde bir öneme sahip olan sunucu yanıt süresi, hemen çıkma oranı veya ziyaretçi kaybı ile sonuçlanabilir. Dolayısıyla sunucu yanıt süresini azaltmak için yer sağlayıcı firma ile görüşme yapmak ve kullanılan server yazılımı üzerinde düzenlemeler uygulamak gerekiyor.

Tavsiye edilen optimum sunucu yanıt süresi ise 200ms ve daha az olarak dile getirilmektedir. Bu noktada Google’ın önerileri arasında da “Web uygulaması izleme çözümü” yer alıyor. Birçok farklı yer sağlayıcısı, söz konusu bu hizmeti tarafınıza sağlayabilir.

Sıkıştırmaları kullanın!

Bir diğer sayfa hızlandırma yöntemleri için gerekli altın adımlar arasında, sıkıştırılmış sayfa kullanımı yer alıyor. Yine Yahoo tarafından sunulan Gzip isimli sıkıştırma sistemi, bahsi geçen bu olumsuz etkinin önüne geçebiliyor. Açıklanan bilgilere göre internet trafiğinin yaklaşık yüzde 90’lık diliminde, Gzip isminin önemli bir rol aldığı söylenmektedir.

Gzip nasıl kullanılır?” sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse, aşağıdaki kod satırlarını “.htaccess” kapsamına dahil etmek, yeterli olacaktır. Kod kullanımı öncesinde resmi Gzip sitesinden ön bilgi almakta da fayda var.

# compress text, html, javascript, css, xml: AddOutputFilterByType DEFLATE text/plain AddOutputFilterByType DEFLATE text/html AddOutputFilterByType DEFLATE text/xml AddOutputFilterByType DEFLATE text/css AddOutputFilterByType DEFLATE application/xml AddOutputFilterByType DEFLATE application/xhtml+xml AddOutputFilterByType DEFLATE application/rss+xml AddOutputFilterByType DEFLATE application/javascript AddOutputFilterByType DEFLATE application/x-javascript # Or, compress certain file types by extension: SetOutputFilter DEFLATE

Tarayıcı önbelleklemesi kullanın!

“Google PageSpeed Insights” maddeleri arasındaki en önemli adımlar arasında yer alan tarayıcı önbelleklemesi, sürekli ziyaretçiler için her defasında sitenin tamamının yüklenmesine engel olacak bir işlemdir. Örneğin; logo, header ve footer bölümleri, sürekli değişim göstermediği için, kullanıcıların her ziyaretinde yeniden yüklenmek durumda değildir.

Tarayıcı önbellekleme sistemi ile bu gereksiz site hızına olumsuz etki gösteren durumun önüne geçilebilir.

Kaynakları minimize edin! (Minify)

İçerik kapsamında yer alan görseller kadar, kaynak kodunun boyutlarındaki fazlalık da yine Google tarafından gösterilen en önemli site hızlandırma maddeleri arasında yer bulmaktadır. CSS ve JS kodları için kullanıldığında neredeyse yarı yarıya varan oranlarda boyut kazanımı sunan minify işlemi, sayfa hızlandırma için yapılabilecek önemli adımlar arasında yer almaktadır.

PHP ile statik HTML değişimi yapın!

PHP kodları ile verimlilik ve aynı bilgiye birden çok defa erişmek oldukça iyi bir yöntemdir. Ancak PHP, sunucu tarafındaki sorgu sayılarını artırdığı için, dolaylı olarak sunucu üzerindeki yoğunluktan dolayı sayfa hızına negatif etki oluşturabilir. Bunun yerine statik HTML kullanımı, nispeten daha olumlu sonuçlar ortaya çıkartabilir.

Görselleri sıkıştırın!

Görsel optimizasyon, belki de en kolay şekilde gerçekleştirilebilen site hızına etki eden adımlar arasında başı çekmektedir. Tahmin edilebileceği gibi video içerikleri konuya dahil etmezsek, en yüksek boyuta sahip içerikler, görseller olacaktır. Bu nedenle görseller hem biçimlendirilmeli hem de sıkıştırılmadır. Yazılım tarafındaki otomatik görsel sıkıştırmadan farklı olarak, görselleri siteye yüklemeden önce başta Photoshop gibi görsel işleme ve düzenleme araçları kullanılabilir.

Bu araçlarda kaydetme seçenekleri arasında “Web için kaydet” seçeneği bulunur. Bu seçenek, isminden de anlaşılabileceği gibi görselleri kaydetmeden önce sıkıştırarak, web kullanımı için optimize edilmiş hale dönüştürecektir. Ek olarak görselleri yüklemeden önce optimize etmek için “http://optimizilla.com/tr/” web sitesi de kullanılabilir.

CSS optimizasyonu uygulayın!

Web sitelerinin görselliği üzerindeki çalışmalar, CSS kodları ile sağlanmaktadır ve hem boyutları hem de işlevleri ile site açılış hızına etki eden önemli faktörler arasında yer bulmaktadır. Bundan dolayı CSS kodları üzerinde özellikle çalışmak ve minify işlemi sağlamak gerekmektedir. Minify işlemi, kod satırları arasındaki boşlukları ortadan kaldırarak, daha az boyuta sahip dosyalar meydana getirecektir.

Bunun için hem kodlama sürecinde, hem de kodlama sürecinden sonraki dönemlerde ek yazılımlar ile minify işlemi sağlanabilir.

Görsel boyutlarını belirtme işlemini uygulayın!

Birçok internet sitesinin hız skorunu düşüren en önemli Google PageSpeed Insights maddelerinden olan görsel boyutlarını belirtme işlemi, kullanıcı deneyimden daha çok skor tablosunda etki göstermektedir. Ancak sırf bu sebeple bile olsa es geçmemek gerekir. Kısaca bu işlem, görselin yükseklik-genişlik bilgilerini etiketlemek için kullanılır.

Boyutları belirtilmiş görsel kodu, şu şekilde görünmektedir:

<img src=”gorsel-ismi.png” width=”80″ height=”80″ />

CSS kodlarını sitenin üst kısmına, JS kodlarını alt kısmına yerleştirin!

En iyi CSS konumlandırması söz konusu olduğunda, açıkça belirtmek gerekiyor ki “sayfanın üst kısmına en yakın konum” cevabı verilebilir. Bunu site hızına etkisi ise tarayıcının CSS kodlarını işlemeden önce, sayfayı işlemeye çalışmasının önüne geçmektir. Hem sayfanın şablonunun önce gösterilmesini sağlayarak kullanıcıya net bir izlenim bırakabilir, hem de içerik daha çabuk gösterileceği için CSS sonrasında kullanıcının bekleme süresini kısaltabilirsiniz. Önce yüklenen CSS kodları, içeriğin gecikmesine ve kullanıcının boş bir sayfa ile karşılaşmasına sebebiyet verebilir.

Öte yandan JS (Javascript) kodları ise mümkün olduğu kadar sayfanın alt kısımlarına yerleştirilmelidir. Böylece tarayıcının sayfa yükleme sürecinde, JS kodlarını en sona bırakarak ayrıştırma yapmasını en verimli şekilde sağlamak mümkün olacaktır.

Görsellerdeki “hot link” uygulamasını kaldırın!

Web sitelerinde “hot link” kullanımı, “bandwidth” üzerinde olumsuz etki göstermektedir. Nitekim “bandwidth” tarafındaki olumsuz etki, doğrudan sunucuya ve akabinde siteye erişimin gecikmesi anlamına gelecektir.

Bu durumun önüne geçmek için aşağıdaki kod parçacığını, “.htaccess” dosyasına dahil etmek yeterli olacaktır.

RewriteEngine on RewriteCond %{HTTP_REFERER} !^$ RewriteCond %{HTTP_REFERER} !^http(s)?://(www\.)?ventureharbour.com [NC] RewriteRule \.(jpg|jpeg|png|gif)$ – [NC,F,L]

RTT düşürme işlemi uygulayın!

“Round trip time” yani “Gidiş-dönüş süresi” olarak tabir edebileceğimiz RTT için azaltma işlemi uygulamak gerekmektedir. Birçok kesim tarafından göz ardı edilen bu RTT yoğunluğu, daha önce de belirtildiği gibi HTTP isteklerini de azaltarak büyük ölçüde düşürülebilir.

Ancak RTTs söz konusu olduğunda, ortada birçok farklı etki eden faktör bulunmaktadır. JS ve CSS kodlarını mümkün olduğunca az dışardan çağırmak ve kesinlikle sıkıştırılmış olarak kullanmak gerekmektedir.

Temel olarak birçok farkı etmen olduğu için, bu konuda iyi bir analiz gerçekleştirmek gerekmektedir.

CSS Sprites kullanın!

Kabaca açıklamak gerekirse Sprites, tüm görselleri kapsayan bir bütün görsel olarak örneklendirilebilir. Nitekim Sprites kullanımı, sayfa yüklenme süresi üzerinde etki eden faktörler arasında yer almaktadır. Bu konu üzerinde de detaylı bir çalışma sağlamak, iyi bir adım olabilir.

HTTP karakter açıklaması kullanın!

CSS ve JS kodlarının yerleşimi maddesinde olduğu gibi tarayıcının sayfa yükleme süresini kısaltan adımlardan birisi de karakter tanımlamasıdır. Tarayıcının hangi karakter kümesinin kullanıldığını anlamak için harcayacağı süreyi sonlandırmak, önemli bir süre tasarrufu anlamına gelecektir.

Örneğin karakter kodlaması olarak “UTF-8” kullandığınızı tarayıcıya önceden bildirerek, tarayıcının yükleme işlemi sırasında bu kararı kendi vermesi için gerekli süreyi ortadan kaldırmış olabilirsiniz. Bu da dolaylı olarak her her sayfa yüklemesinde hız kazanımı olarak geri dönüş sağlayacaktır.

“Keep-Alive” etkinleştirmesi yapın!

“Keep-Alive” kullanımı, yine benzer şekilde sunucudan alınan cevap trafiğini azaltacak etmenler arasında yer almaktadır. Bu kod kullanımı ile sunucudan sürekli izin talep etmek yerine, tek seferde toplu izinlerin alınmasına imkan sağlanmaktadır.

“Keep-Alive” özelliği kullanmak için, aşağıdaki kod parçacığını “.htaccess” dosyası içerisine dahil etmek yeterli olacaktır.

<ifModule mod_headers.c> Header set Connection keep-alive </ifModule>

Gerekliyse CDN kullanın!

İlk olarak “CDN nedir?” sorusuna cevap vermek gerekirse kısaca CDN; web sunucusunun dünyanın birçok farklı noktasındaki sunuculara bölünmesini ve dünya genelindeki ziyeretçilerin web sitesinize, kendilerine en yakın konumdaki sunucudan bağlanmasını sağlamak anlamına gelmektedir.

CDN kullanımı için başlıca olarak söylenecek şey, web sitenizin uluslararası yayın ağına dahil olup olmadığıdır. Örnek vermek gerekirse, İngilizce yayın yapıyor ve web sitenize dünyanın birçok yerinden ziyaretçi alıyorsanız, CDN kullanımı site hızına ciddi bir etki sağlacaktır. Ancak, yayın yaptığınız ülke dışından aldığınız ziyaretçiler sizin için önemli değil ise, CDN kullanımının yerinde bir karar olup olmadığı tartışma konusu olacaktır.

Kırık bağlantıları temizleyin!

Esasında kırık bağlantıların (404) doğrudan site hızına nasıl bir etkisi olduğu konusunda yanılsamalara sevk edilmeniz mümkündür. Lakin, her ne kadar çok büyük bir etki sağlamasa da dolaylı olarak hem sitede durma süresi hem de sunucu üzerindeki gereksiz isteklerin azaltılması için önemli bir adımdır.

Elbetteki burada sadece birkaç 404 bağlantısından bahsedilmiyor. Yüzlerce belki de binlerde kırık bağlantı, 404 ile karşılaşan kullanıcılar ve hemen çıkma süresi üzerindeki düşüşlerle birlikte, sunucu üzerinde yüzlerce gereksiz istek oluşturmak anlamına gelmektedir. Bu bağlamda içerik oluşturma ve içeriği kaldırmak konusunda dikkatli davranmakta fayda var.

Ek olarak belirtmek gerekirse, açıklanan bilgilere göre 404 bağlantılarının sayfa-kullanıcı oranı üzerinde 1.4 – 1.85 dolaylarında etkisi bulunuyor.

Yönlendirilen bağlantıları azaltın!

Google’ın site hız testi aracından bir test gerçekleştirildiği vakit, eğer yönlendirilen bağlantılar varsa Google’ın bu davranışlardan kaçınılması gerektiğine yönelik bir uyarı gösterdiği anlaşılacaktır.

Aslında bu durumun somut bir örneğini, yönlendirilmiş bağlantılara ulaşmaya çalışarak görmek mümkündür. Zira hedef URL adresinden bir başka adrese 301 yönlendirme veya farklı bir yönlendirme işlemi, yönlenme süresi ve sunucunun bu süreçteki yoğunluğuna bağlı cevap süresini ortaya çıkacaktır. Bunun üstüne bir de yeni sayfanın yüklenme süresi eklenecektir.

Sonuç olarak ciddi sayılabilecek bir gecikmenin yaşandığına tanıklık edilebilir. Bu konuda yine site hız test araçlarının uyarıda bulunduğuna tanıklık etmek mümkündür. Dolayısıyla kırık bağlantılardan kaçınmak kadar, bağlantı yönlendirmelerden de bir o kadar kaçınmak gerekiyor.

Bu konudaki bir analize göre yönlendirmelerin büyük çoğunluğunda 1sn dolaylarında gecikme yaşandığı aktarılmaktadır.

WordPress site hızlandırma teknikleri!

Öncelikle belirtmek gerekirse, yukarıdaki tüm sayfa hızlandırma teknikleri, bire bir WordPress tabanlı internet siteleri için de geçerliliğini korumaktadır. Ancak, ne güzeldir ki WordPress ile yukarıdaki adımları tamamlamak, çok daha pratik olmaktadır. Zira hem WordPress’in sunduğu hem de üçüncü taraf geliştiricilerin sunduğu birçok önemli ve olmazsa olmazlar arasında yer alan eklentiler, ihtiyaçları en kısa sürede yerine getirmeyi vaat ediyor.

Lakin, her ne kadar söz konusu adımları bire bir aynı olsa da WordPress site hızlandırma noktasında ayrıca dikkat edilmesi gereken adımlar da bulunuyor. Bu adımlarından önem arz eden ilk iki nokta; yoğun eklenti kullanımı ve tema seçimi olacaktır.

WordPress site hızını düşüren etmenler arasında ilk olarak, yoğun ve gereksiz eklenti kullanımı yer almaktadır. Aslında yoğun eklenti kullanımının ortaya çıkardığı yönetici paneli ve site hızı üzerindeki kötü etki, dolaylı bir etkidir. Zira performansı yüksek sunucular tercih ederek fazla eklentilerin ihtiyaç duyduğu işlem gücü sağlanarak, site hızı üzerindeki olumsuz etkiler pasivize edilebilir. Ancak birçok kullanıcının hosting kullanımı tercihinde bulunması ve güçlü dedicated sunucuların masraflarının artış göstermesi, yoğun ve gereksiz eklenti kullanımına son vermek anlamına geliyor.

Öte yandan WordPress tema seçiminin site hızına etkisi de yadırganamayacak kadar yüksektir. İyi kodlanmış ve “Schema” gibi belirli standartlara göre hazırlanmış temalar, hem site hızına hem de SEO noktasında önemli bir etki sağlayacaktır. Bu bağlamda, tema seçimi yapılmadan önce geliştiricilerin sunduğu Google Page Speed sonuçlarına ve kodlama standartlarına önem göstermek gerekiyor.

Bu iki önemli maddeye değindikten sonra, WordPress site hızlandırma işlemi için yapılması gereken adımlara değinmekte fayda.

WordPress site hızlandırma için kullanılması gereken eklentiler!

Aslında WordPress sitelerin sayfa hızını artırmak için kullanılacak birkaç önemli eklenti, hem kullanıcı deneyimindeki hız farkını hem de Google PageSpeed Insights skorunu doğrudan etkiler. Bunun için de ilk olarak “Cache” yani sıkıştırma eklentileri kullanmak gerekiyor. WordPress cache eklentiler arasında, şu üç ismin öne çıktığını söylemek mümkündür: WP Super Cache, WP Fastest Cache ve W3 Total Cache!

Bu eklentiler arasında WP Super Cache, WordPress’in geliştirici ekibi “Automattic” tarafından sunulmaktadır. Yani kabaca en kolay kullanıma sahip eklentinin bu olduğunu söylemek mümkündür. Ancak Google’ın site hız skoru değerlerindeki en iyi farkı, WP Fastest Cache eklentisinin verdiğini de söylemekte fayda var. Hem Super Cache kadar kolay kullanım sunarken, hem de etkili sonuçlar verebiliyor.

WP Fastest Cache kullanımı ile WordPress sitelerini hızlandırma!

Bahsi geçtiği gibi WP Fastest Cache eklentisini kullanmak oldukça kolay. Her ne kadar ücretsiz sürümünde tüm sıkıştırma seçenekleri açık olmasa da, etkili ve önemli seçenekler kullanılabilir.

Eklentiyi yükledikten sonra, ayarlar bölümünden; Cache sistemi, önyükleme, HTML küçült, CSS küçült, JS birleştir, CSS birleştir ve tarayıcı önbellekleme seçeneklerini açmak gerekiyor. Bu işlemlerin ardından; GTmetrix, Pingdom ve Google Speed Test skorlarını kontrol ederek, diğer seçenekler üzerinde de değişimler yapılabilir. Ayrıca WP Fastest Cache eklentisinde, Türkçe dil desteği de sağlanmaktadır.

WordPress sayfa hızlandırma için görsel sıkıştırma eklentisi kullanımı!

Görülebileceği gibi daha önce belirtilen önemli site hızlandırma adımlarını, tek bir eklenti ile birlikte tamamlamak mümkün oldu. Buna ek olarak, görsel sıkıştırma adımına yönelik de farklı bir eklenti ile destek sağlamak gerekiyor. Bu eklenti de Yahoo tarafından sunulan WP Smush eklentisidir. WP Smush kullanımı ile sayfa hızına doğrudan etki sağlanabileceğini söylemek gerekiyor.

Üstelik bu eklenti ile daha önce yüklenen görselleri de sıkıştırmak mümkündür. PageSpeed Insights sonuçlarındaki görsel sıkıştırma maddesi de bu eklenti ile tamamlanabilir.

Daha önce belirtilen Photoshop gibi görsel işleme ve düzenleme araçları ile WordPress’e görselleri yüklemeden önce “Web için kaydet” yapmak, boyutları ciddi anlamda düşürecek ve WP Smush eklentisinin görsel işleme süresini de ciddi anlamda azaltacaktır.

Veritabanı temizliği için WP-Optimize eklentisi kullanın!

WordPress site hızına etki eden faktörler arasında, veritabanının durumu da oldukça önemlidir. Bu noktada da veritabanı temizliği ve düzenini sağlayacak işlevli bir eklenti bulunuyor: WP-Optimize!

WP-Optimize eklentisi ile WordPress veritabanı optimizasyonu devamlı olarak sağlayabilir ve site hızı için oluşabilecek olumsuzlukların önüne kolaylıkla geçilebilir.

LazyLoad sistemi kullanın!

WordPress sitelerindeki görseller için kullanılan LazyLoad sistemi, temel olarak içerikteki görselin en son yüklenmesine teşvik anlamına gelmektedir. Sitenin tamamının yüklenme süresine katkı sağlayan bu LazyLoad uygulaması, birçok tema tarafından dahili olarak yöneticinin isteğine bağlı olarak açık tutuluyor.

Eğer kullandığınız WordPress teması bu imkanı sağlamıyorsa, “jQuery Image Lazy Load” isimli eklentiden yardım alabilirsiniz. LazyLoad kullanımı, hem kullanıcı deneyimi hem de sayfa açılış süresi üzerinde önemli bir etki sağlamaktadır. Bilhassa da büyük boyutlara sahip görsellerin yazı içerisinde tercih edildiği durumlarda…

Taslak kayıtlarını azaltın!

Bilindiği gibi WordPress sayfa ve yazı kayıtlarında, daha önceki kayıtlı taslak versiyonları tutulmaktadır. Aslında bu kayıtlar birçok zaman geri dönmek veya kaybolan yazıları kurtarmak için önemlidir. Lakin çok fazla kayıt, performans tarafındaki düşüş anlamına gelmektedir. Bu bağlamda taslak kayıtlarını mümkün olduğunca az tutmak veya optimize etmek gerekmektedir.

Bunun için “Revision Control” isimli eklentiden yardım almak, yeterli bir adım olacaktır.

Statik kaynaklara süre sonu belirteci ekleyin!

Çok fazla bilinmese de statik kaynaklara son kullanım zamanı tanımlamak, birçok kullanıcı için daha hızlı açılan sayfalar anlamına gelebilir. Tarayıcının tekrar; JS, CSS ve görsel çağırmasının önüne geçmek için atılan bu adım, kendi belirleyeceğiniz süreler ile gerçekleştirilebilir.

Bunun için aşağıdaki kodları kök dizininde yer alan “.htaccess” dosyasına dahil etmeniz yeterli olacaktır. Satırların sonundaki rakamlar, saniye anlamına gelmektedir.

ExpiresActive On ExpiresByType image/gif A2592000 ExpiresByType image/png A2592000 ExpiresByType image/jpg A2592000 ExpiresByType image/jpeg A2592000

WordPress’te “hotlink’leri” devre dışı bırakın!

Daha önce de belirtildiği gibi “hot link” demek, kabaca “bandwidth” kaybı anlamına gelmektedir. Bu da dolaylı olarak sunucudan kaynaklanan bir hız gerilemesine sebebiyet verir. Bunun önüne geçmek için aşağıdaki kodları, yine kök dizininde yer alan “.htaccess” dosyasına dahil edebilirsiniz.

disable hotlinking of images with forbidden or custom image option RewriteEngine on RewriteCond %{HTTP_REFERER} !^$ RewriteCond %{HTTP_REFERER} !^http(s)?://(www\.)?sparringmind.com [NC] RewriteCond %{HTTP_REFERER} !^http(s)?://(www\.)?google.com [NC] RewriteCond %{HTTP_REFERER} !^http(s)?://(www\.)?feeds2.feedburner.com/sparringmind [NC] RewriteRule \.(jpg|jpeg|png|gif)$ – [NC,F,L]

WordPress hosting seçiminde dikkatli davranın!

WordPress site hızlandırma teknikleri ile ilgili son olarak değinmek gerekirse; iyi bir hosting paketi, sanal veya dedicated sunucu seçimi büyük önem taşımaktadır. Birçok defa farklı platformlarda WordPress veri yönetim sisteminin hantal kaldığına yönelik eleştiriler gelmektedir.

Tartışmalı bir konu olsa da gerek eklentilerin talep ettiği ekstra işlem gücü gerekse de tema ve WordPress’in sunduğu birçok farklı özellik, düşük performansa sahip hosting paketlerinde veya sunucularda yavaş çalışan admin paneli ve geç yüklenen sayfalar olarak sonuçlanıyor.

Bu bağlamda eğer mümkünse sanal sunuculara yönelmeli veya yüksek trafik alan bir siteye sahipseniz dedicated sunuculara geçiş yapmayı düşünmenizde fayda var.

Sayfa hızlandırma teknikleri neden önemli?

Tüm bunların dışında sonra olarak değinmek gerekirse başta Google ve diğer arama motorları, daha önce de dile getirildiği gibi web sitelerinin sıralamalarında, site hız performansını da bir kıstas olarak almaya başladı. SEO söz konusu olduğunda, bu kapsamda yer alan site hızlandırma işlemi, kullanıcıların da hızlı açılan sitelere yönelmesiyle es geçilemeyecek bir hale geldi.

Her ne kadar çok süslü tasarımlar ile internet siteleri, kullanıcıların beğenisini kazanmaya çalışsa da site hızlandırma teknikleri ile kullanıcı deneyimini de bundan böyle es geçmemek gerekiyor ve ilerleyen yıllarda da AMP uygulamasından anlaşıldığı üzere etkisi daha da önemli bir hale gelecek.

Kaynak